→ IEEE Standartları → IEEE.org → IEEE Xplore → IEEE Spectrum → IEEE Türkiye
Geleceğin Prizi : Hidrojen

Bir insan sizce en çok neyi sevebilir? Ailesini mi arabasını mı özel bir nesneyi mi yoksa Hidrojeni mi? Bu soru bana sorulacak olsaydı muhtemelen en çok kulaklıklarımı seviyorum derdim. Peki ya biz bu soruyu Profesör Doktor Nejat Veziroğlu’na sorsaydık acaba ne cevap verirdi ? Yüksek ihtimalle Hidrojen derdi ve eşi de buna kızmazdı çünkü o da cevabın hidrojen olduğunu bildiği için ona hidrojen romantiği derdi. Madem bu hidrojen ‘romantiği’ olunacak kadar önemli bir yakıt o zaman biz de bu yazımızda hidrojen enerjisine ve hidrojenli araçlara biraz daha yakından bakalım. Bence ilk olarak hidrojenle ilgili şu basit soruyu sormalıyız ve cevabını aramalıyız: Bu yakıt dünyayı değiştirmek için gereken özelliklere sahip mi? Günümüz dünyasına baktığımız zaman en çok konuşulan konuların birkaçı Sürdürülebilirlik, Sıfır Emisyon ve tükenen enerji kaynakları. Peki Hidrojen Enerjisi Sürdürülebilir bir enerji midir? Evet. Sıfır Emisyona sahip midir? Evet. Hidrojen Enerjisi tükenebilecek bir enerji türü müdür? Hidrojen’ in dünyanın %75’inde bulunan bir element olduğu için bu soruya hayır diyebiliriz. Bu cevaplardan yola çıkarak Hidrojenin dünyayı değiştirmek için gereken özelliklere sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz. Peki ya Hidrojenli araçlar… Hidrojen temiz ulaşımda bir formül olabilecek mi? Bu sorunun cevabını gözümüzü yurt dışına çevirirsek direkt olarak bulabiliriz. Hidrojenli araçlar konusunda çalışan Mercedes Benz, BMW, Iveco, Nikola, Hyundai, Toyota gibi dev markaları görebiliyoruz. Hidrojenli araç dediğimizde içten yanmalı motorlardaki benzinin yerine hidrojen kullanılıyor gibi düşünebilirsiniz ama durum pek de öyle değil. Aslında bu araçlar birer elektrikli araç ancak şarj etmek yerine Hidrojen dolduruyorsunuz daha sonradan da hidrojen yakıt hücresine gönderiliyor ve hidrojen elektriğe dönüşüyor ve elde edilen elektrik ile motor çalıştırılıyor. İşin daha da ilginç kısmı ise bu araçların egzozundan zehirli, kirli dumanlar değil su çıkıyor. Şu ana kadar anlattıklarımı baz alırsak herkesin Hidrojenli araçlara sahip olması ve petrol türevi ile çalışan araçları bırakması gerekmez mi? Evet, bu doğru ancak eksik. Çünkü bazı kullanıcılar Hidrojen yakıtının ulaşılmasının zor olduğunu söylüyor ve yolda kalmaktan korkuyorlar. Almanya’da Hidrojen Mobility ile uğraşan Sybille Riepe 2020 yılında DW Türkçe ’ye verdiği Röportajda Almanya’da 800 hidrojenli araç olduğunu buna karşılık olarak 100 hidrojen dolum istasyonu olduğunu bir deponun 5 dakikada dolduğunu ve dolu bir depo ile 500 km yol gidildiğini söylüyor. Bu teknolojinin teknik kısmına yeterli şekilde değindik şimdi de bir diğer önemli konu olan diplomasi konusu var. Hidrojen konusunda Almanya uzun yıllardan beri dünyada bir numara olma konusunda adımlar atıyor. Attığı adımlara bakacak olursak Alman Meclisi 10 Haziran 2020 yılında Ulusal Hidrojen Stratejisini kabul etti ve hidrojenin geleceğin sürdürülebilir enerjisi olması adına 9 Milyar Euro yatırım yapılacağını açıkladı. Almanya’nın ardından Avrupa Birliği de 8 Temmuz 2020 yılında Avrupa Hidrojen Stratejisini kabul etti. Teknoloji demişken Japonları da atlamak olmaz. Japonlar da tüketicilere hidrojenli araç teşvikleri veriyor ve hidrojen yakıt hücreli bir araçla uzaya gitmeyi planlıyor. Özetleyecek olursak Hidrojen enerjisi dünyanın istediği sürdürülebilirlik, sıfır emisyon, yenilenebilirlik özelliklerine uygun bir enerji türüdür aynı zamanda bu enerji türü araçlara da entegre edilebilir ve son olarak Hidrojen enerjisi ülkelerin de merceğine aldığı bir konudur. Tüm bunlar göz önüne alındığında bu dönüşümde ayağımız ön tampondan dışarı çıkarcasına gaza basmalıyız ve bu teknolojiyi yakalamalıyız.

Kadir Gürsoy
2024-05-08 565