GARAJDA KURULUP EVLERİMİZE GELEN BİR ŞİRKETİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Yaklaşık bir senedir içinde olduğumuz küresel sağlık krizinde hepimiz her işimizi evlerimizden halletmeye başladık. Bilgisayar başında oturarak geçirdiğimiz saatler motivasyon eksikliğine sebep oldu. Biraz işlerden uzaklaşmak biraz da motivasyon kazanmak için dünyanın en ileri teknoloji markalarından biri olan Hewlett Packard(HP)’in kuruluş hikayesine bir göz atalım. Başlamadan önce şu an en çok talep gören telefon markasının sahibi Steve Jobs’un 12 yaşındayken Bill Hewlett’a telefon açarak yazın bu şirkette çalıştığını hatta bilgisayarı burada tanıdığını da araya sıkıştıralım.
Sizi 1935 yılına götürüyorum. Dünyanın en meşhur üniversitesinden biri olan Stanford Üniversitesi’nin elektronik mühendisliği bölümünden iki arkadaş mezun oldu: Bill Hewlett ve Dave Packard.Bu iki arkadaşın yollarını Stanford’da düzenlenen bir kamp esnasında kesişmişti. İkisi de teknoloji ve yeniliğe aşıktı. Hewlett yüksek lisans için MIT’e gitti,Packard ise hemen bir işe başladı ve daha sonra okuluna yüksek lisans için geri döndü. Yüksek lisansları esnasında birlikte vakit geçirmeye devam eden ikiliye üniversite hocalarından biri olan Fred Terman tarafından tavsiyeler verildi. “Silikon Vadisi Babası” olarak adlandırılan Terman, öğrencilerine her türlü desteği vereceğini söyledi. Bunun üzerine öğretmenlerinden sadece 538$‘lık bir yatırım alarak işe koyuldular. 1938 yılında Palo Alto’ da bir garajda, kullanılmış bir matkap tezgâhı ile başladılar. Şirketin isminde kimin soyadının önce geleceğine yazı tura atarak karar verdiler. Yılmadan çalıştılar ve 1940 yılında ilk dirençli ses osilatörünü* geliştirdiler (HP200A). Hewlett’in yüksek lisans tezi yardımıyla yaptıkları bu cihaz o kadar başarılı oldu ki Walt Disney 8 adet sipariş verdi. İkili bu güzel olay sonrasında bir ofise taşındılar. Packard’ın eşinin anlattığına göre, silatörü yaparken boyaları kurutmak için evdeki fırını kullanmış. Bu yüzden yemeklerin tadı asla aynı olmamış. Buna değdiğine dair hiç şüphemiz yok.
Lakin tam bu sırada 2. Dünya Savaşı başladı ve Hewlett savaşmaya gönderildi. Packard şirketi tek başına yönetti ve 1947 yılında tekrardan ikili yönetime döndüler. 2. Dünya Savaşı’nın bir yararı ise geç giren ABD hükümetinin savunma proje siparişleri HP’ye verildi. Savaştan sonra savunma projeleri işi bitince ikili mikrodalga üretmeye başladı. Başarılarına başarı eklemeye devam eden şirket 1964 yılında, bütün dünya saatleri kendilerinin 5060A atomik saatine göre ayarladı. 1966 yılında, ilk bilgisayarları tanıttılar ve bu bilgisayar araştırma gemilerinde 10 yılı aşkın süre kullanıldı.1982 yılında ilk el bilgisayarı( HP-75C), 1983 yılında ilk dokunulabilir ekranlı bilgisayar,1984 yılında ilk dizüstü bilgisayarı ve 1995 yılında ev bilgisayarlarını piyasaya sürdüler.
İşte öğretmenlerinin küçük yardımı ve bir garajdan, silikon vadisine hatta masalarımızın üstüne uzanan hikâye bu şekilde.

* Osilatör: Osilatörler belli frekanslarda kare, sinüs, üçgen veya testere dişi biçiminde sinyal üretmeye yarayan yükselticilerdir. Diğer bir deyişle kendi kendine sinyal üretebilen elektronik bir elemandır.

Melike Cancı
2021-02-10 455