Hepimizin hayatında en az bir kere de olsa duyduğu, adına yüzlerce makaleler yazılan, birçok filme konu olan “Karanlık Madde”nin biraz daha özüne inmeye ne dersiniz?
Karanlık madde, evrendeki maddenin büyük çoğunluğunu oluşturan gizemli ve ışıksız bir maddedir. Uzmanlar karanlık maddenin yerçekimsel etkilerini onlarca yıldır gözlemlese de bilim adamları gerçek doğası konusunda her geçen gün yeni bir şeyler öğreniyor.
19. yüzyılın sonlarında, gökbilimciler, evrenin her tarafına dağılmış, sönük yıldızlar veya gaz ve toz gibi görünmeyen materyaller hakkında spekülasyonlar üretmeye başladılar. Reviews of Modern Physics dergisinde 2018 tarihli bir inceleme sonucunda, araştırmacılar kütlesini tahmin etmeye bile başlamıştı. Çoğu kişi bu gizemli maddenin evrendeki toplam kütlenin küçük bir bileşeni olduğunu düşünüyordu. İsviçreli-Amerikalı gökbilimci Fritz Zwicky, 1933 yılına kadar uzak galaksilerin birbirlerinin etrafında, teleskoplarda görülen görünür maddelerine göre normalden çok daha hızlı döndüklerini farketti. Bunu tam olarak kanıtlayamadığı için 1970 yılına kadar birçok meslektaşı bu önermeye şüpheyle yaklaştı. 1970’lerde yıldızlar hakkında yapılan bir araştırma sırasında, yıldızlar galaktik çekirdeğin yörüngesinde çok hızlı bir şekilde döndükleri farkedildi, sanki bazı görünmez malzemeler yerçekimiyle onları çekiyor ve onları itiyormuş gibi. Daha sonra bu inanılmaz güçlü çekimin evrenin her yerinde olduğunu farkettiler. Bazı astronomlar, karanlık maddenin küçük kara deliklerden veya teleskoplarda görünmek için çok az ışık yayan diğer nesnelerden oluştuğunu tahmin ederken, araştırmacıların bu görünmeyen kütlenin nelerden oluştuğu hakkında kesin fikri yoktu . 1990'larda, WMAP adlı bir uzay teleskopuna göre bu karanlık maddenin sıradan görünür maddeden beşe bir ağır bastığını gösterdiğinde işler daha da garipleşti.
Teleskop incelemeleri, bu muazzam malzeme bolluğunu hesaba katacak kadar küçük nesneleri asla bulamadı. Günümüz gök bilimcilerinin çoğu, karanlık maddenin muhtemelen tanıdık proton ve nötronlardan oldukça farklı özelliklere sahip atom altı parçacıklardan oluştuğunu düşünüyor. Fizikçiler muazzam dedektörler inşa ettiler ancak şimdiye kadar hiçbir deney onlar için kanıt bulamadı. Bazı bilim adamları bu nedenle dikkatlerini, bir elektronun kütlesinin milyonda biri hatta milyarda biri olacak olan axion adı verilen daha yeni bir karanlık madde adayına çeviriyorlar. Haziran 2020'de, İtalya'daki Gran Sasso Ulusal Laboratuvarı merkezli üyeleri, eksenlerin varlığıyla açıklanabilecek küçük ama beklenmedik bir sinyal bulduklarını açıkladılar. Sonuçlar bilim camiasını şok etti, ancak henüz diğer deneylerle doğrulanmadı. Durum böyle olunca “Karanlık Madde”nin gerçekten var olup olmadığı hala tartışılıyor.
Her geçen gün gelişen teknoloji dünyasında belki de bir sabah uyandığımızda araştırmaların hepsi kanıtlanmış olur. O zamana kadar “Karanlık Madde” bizim için gerçekten de karanlık ve gizemli kalacak.
Melike Cancı
2021-10-24 420