→ IEEE Standartları → IEEE.org → IEEE Xplore → IEEE Spectrum → IEEE Türkiye
İnsan mı Makine mi?

Karşınızda iki adet bilgisayar olduğunu varsayalım? Bu bilgisayarlardan birinde cevapları yazan kişi gerçek bir insan iken diğeri bir yapay zekâ. İkisine de istediğiniz soruları yazabiliyorsunuz, iki bilgisayar ekranı da sizin sorduğunuz sorulara cevap veriyor. Cevapları veren bilgisayarın hangisinin yapay zekâ, hangisinin insan cevapları olduğunu bulabilir misiniz? Umarım doğru olanı bulursunuz…

Bugün sizlere Alan Turing’in bulduğu, Turing testinden bahsedeceğim. Alan Turing, 1950 yılında yayınlanan makalesinde “Makineler düşünebilir mi?” sorusunu cevaplamak için bir öneride bulundu. “Turing Testi” adında bir düşünce deneyi tasarladı. Oyunun en önemli kısmı, bilgisayarın insan taklidi yapmak üzere programlanması ve ikna edici cevaplarla sorgucuyu insan olduğuna ikna etmeye çalışmasıdır. Bilgisayarın bu oyunu kazanabilme şansı ya gerçekten insan gibi düşünmesi ya da karşısındakini kandırabilmesidir.

Sorular; matematik, sanat, aritmetik, bilim ile ilgili entelektüel sorgulamalar kadar, “Bugün kendini nasıl hissediyorsun?” gibi basit bir soruyu da içerebilir. Bilgisayarın “Bir tramvay yoluna bağlı beş kişiyi kurtarmak için bir kişiyi öldürür müsün?” gibi ikilemler karşısında cevap vermesi ya da “Salvador Dali’ye ait ‘Filler’ eseri hakkında ne düşünüyorsun?” gibi sanatsal sorular da olabilir. Sorgucu tarafından beş basamaklı iki sayının çarpılması istenirse, bilgisayar bu soruyu saniyeler içinde yanıtlamamalıdır. Hatta soruya cevap verirken hata yapmanın bile taktik olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır. Makinanın oyunu kazanabilmesi için jürinin %30 unu ikna etmeli. Eğer bunu yapabilirse resmen bir makinenin düşünebildiğini söylemek mümkün.

Peki ya makineler bu testte neden başarılı olamıyor? Makinelerin analitik başarısı ve mantıksal konularda bizimki gibi etik kuralları olmadığı için cevapları kolaylıkla verebiliyorlar. Ama yapay zekanın en büyük engeli bilinçli ve estetik düşünme yeteneği. Makineler bir konu hakkında yorum yapabilirler ama bu konu hakkında neden yorum yaptıklarını bilmiyoruz. Bu durumu örnekleyen bir hikâye vardır: “İki bilge bir derenin üzerinde köprüde duruyormuş. Biri ötekine, “Keşke ben bir balık olsaydım. Balıklar ne kadar mutlu” demiş. Diğer bilge, “Sen balık değilsin ki balıkların mutlu olup olmadıklarını nereden biliyorsun?” deyince bu sefer ilk bilge şöyle yanıtlamış: “Ama sen ben değilsin, öyleyse balıkların ne hissedip hissetmediğini bilmediğimi nereden biliyorsun?”.

Ahmet Uyanık
2022-08-20 334